Hareketin Gücü:
Markalar İçin Görünürlüğün Anahtarı
İnsan beyni doğası gereği harekete duyarlıdır. Bir görselin içinde en küçük bir hareket olduğunda bile dikkatimizi hemen o noktaya yöneltiriz. Psikolog John Ratey bu konuda şöyle der:
“Beyin, hayatta kalmak için sürekli olarak hareketi tarar; hareket eden şey, her zaman daha önemlidir.”
Dijital Dünyada Hareketin Etkisi
;
Sosyal medyada kısa videoların yükselişi, animasyonlu grafiklerin daha fazla etkileşim alması bunun en somut göstergesidir. HubSpot’un 2024 raporuna göre, video içerikler statik görsellere kıyasla %120 daha fazla etkileşim sağlıyor.

Markalar için bu, mesajın hızla fark edilmesi ve akılda kalması anlamına geliyor.
Hareketli tipografi, mikro animasyonlar ve geçiş efektleri, tasarımları daha dinamik ve modern kılıyor. Basit bir logo animasyonu bile markanın algısını yükseltebiliyor.
Günümüzde içerik bolluğunda öne çıkmak kolay değil. Ancak hareket, insan beyninin doğal refleksini yakaladığı için en güçlü araçlardan biri. Markalar ve tasarımcılar için harekete yatırım yapmak artık bir tercih değil, zorunluluk haline geliyor.





